Ellerman House, Afrika’nın en güzel şehirlerinden Cape Town’ı çevreleyen tepelerden birinin, Lion’s Head’in yamaçlarında kurulu ultra lüks bir butik otel. Sadece 11 oda, 2 suit ve üçer yatak odalı iki villadan oluşan bu Relais & Châteaux otelinin en önemli özelliği, yaşayan bir sanat galerisi olması. Otelin sahibi ünlü işadamı Paul Harris’e ait yaklaşık bin parçalık sanat koleksiyonu, başta özel villalar olmak üzere otelin konuk odalarından bahçesine, hatta spor salonuna kadar hemen her yerde sergileniyor. Odalar ve ortak kullanıma açık alanların dışında kalanlar ise bahçenin bir köşesinde konumlanan okyanus manzaralı galeride görülebiliyor. Burası, dünyanın en özel galerilerinden biri. Tamamen Afrikalı sanatçıların eserlerini sergileyen bu sanat galerisini ve otelin geneline yayılan koleksiyonu, sadece otelde konaklayan misafirler görebiliyor. Çünkü Ellerman House’a dışarıdan misafir kabul edilmiyor.

Ülke İngilizlerin hakimiyetindeyken dönemin ileri gelen tüccarlarından Sir John Ellerman ve eşi Lady Ellerman’ın evi olarak nam salan Atlas Okyanusu manzaralı bu 20’nci yüzyıl malikanesi, ayrıcalıklı bir konaklama deneyimi yaşamak isteyenlerin Cape Town’daki ilk tercihi. Atlas Okyanusu’nun en güzel manzaralarını sunduğunu söylersek hata etmiş olmayız. Şehre ve okyanusa tepeden bakan otelin her noktası müthiş zarif bir tasarım ve dekorasyon anlayışının ürünü. Klasik odalarda gri ve bej gibi doğal tonların hakimiyeti söz konusu iken, suit ve villalarda, okyanus mavisinin otelin manzarasıyla uyumlu dansını izliyorsunuz. Odalarda klasik İngiliz tarzının sofistike ancak minimal esintileri görülürken, tablo ve heykellerin dekorasyonla ne denli uyumlu bir şekilde yerleştirildiği dikkatinizi çekiyor. Tüm sanat eserlerinin, ülkenin sanat endüstrisinin en tanınmış isimlerinden Pretoria doğumlu küratör Margaret Gradwell tarafından konumlandırıldığını söyleyelim. Kendisi de bir ressam olan Gradwell, geniş odalarda ve yaşam alanlarında devasa tablolara ve heykellere yer açmakta çok zorluk çekmemiş olsa gerek. Bu alanların başında gelen yemyeşil bahçede, ünlü heykeltıraş Lionel Smit’in “Large Malay Girl” adlı mavi renkli heykeli görenleri büyülüyor. Odalardan okyanusu izlemek üzere kafasını uzatan herkes ilk bu heykeli görüyor. Johannesburglu çağdaş fotoğraf sanatçısı Mary Sibande’nin Sophie adlı bir hizmetçi kızı anlattığı fotoğraf serisi “I’m a Lady”, otelde sergilenen çarpıcı çalışmalar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bizim de favorilerimiz arasında yer alan 1942 doğumlu “çağdaş realist” sanatçı John Meyer’in yağlıboya tabloları, özellikle sanatı iyi okuyanlar üzerinde fotoğraf etkisi yaratıyor. Bahçedeki sanat galerisinin girişinde yer alan, aynı zamanda oteldeki tasarım harikası şarap kavının da yaratıcısı olan Angus Taylor’ın “Hier” adlı devasa insan başı heykeli ise ne kadar muazzam bir galeriye adım atmak üzere olduğunuzun sinyallerini veriyor. Kısacası, iki yüzyıla yayılan bu çok değerli Afrika sanatı koleksiyonu, 1800’lü yıllardaki Cape Town’ı anlatan ünlü ressam Thomas Bowler’ın eserlerinden Lionel Smith ve William Kentridge gibi çağdaş sanatçıların çalışmalarına kadar oldukça geniş bir seçki barındırıyor.

Önümüzdeki yıllarda dünya sanatının başkentlerinden biri olması beklenen Cape Town’da ayrıcalıklı bir deneyim yaşamak ve giderek yükselen Afrika sanatının geçen yüzyıldan bugüne kadar geldiği noktayı gözlemlemek istiyorsanız, Ellerman House’da birkaç gün geçirmenizi tavsiye ederiz. Oteldeki sanat eserlerini bir uzman eşliğinde keşfettikten sonra, Ellerman House ekibinin düzenlediği ve şehirdeki en önemli sanat adreslerine düzenlenen butik turlara katılarak sanat deneyiminizi zenginleştirebilirsiniz.

 Ellerman House ellerman.co.za