Filleri vurmasınlar!

Fildişi avcılığı hortladı. Sierra Leone’de son fil geçen yıl öldü, Senegal’de 10’dan az fil kaldı. Tanzanya, Zambiya ve Kenya’daki fil popülasyonu  giderek azalıyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Garamba Milli Parkı savaş alanına dönmüş durumda.Bu yasa dışı ve korkunç katliamı körükleyenler, Çinliler. Hedefleri ise Afrika filleri. Doğa koruma örgütleri bu katliama karşı büyük mücadele veriyor ama durum giderek kötüleşiyor. Böyle giderse Afrika filleri yok olacak. Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin (IUCN) araştırmalarına göre Afrika’da 700 bin kadar fil kaldı (1979’da bu sayı 1,3 milyondu). 2012’nin başından beri 32 bin fil yasa dışı olarak öldürüldü. Çünkü fildişinin kilosu karaborsada 2600 dolara alıcı buluyor. Uzmanlar kaçak fildişi avcılığının son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını söylüyor. Filler ya vuruluyor ya da içtikleri suya siyanür katılarak zehirleniyor. Afrika filini kurtarmanın tek yolu, fildişi satışını tamamen yasaklamak. 1989’da Birleşmiş Milletler’in desteklediği CITES (Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme), “fil soykırımı” olarak adlandırılan bu duruma son vermek için fildişi satışını yasaklamıştı. Ama anlaşılan durdurulamadı. Hoş, yasaklansa da zaten yasa dışı olarak yapılan bu katliama karşı çok daha büyük önlemler alınmalı. Bunun için hepimiz bir şeyler yapmalıyız. Online imza kampanyalarına katılarak destek verebiliriz mesela. Ben kendi adıma elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Son olarak Bloody Ivory adlı organizasyonun internet üzerinden düzenlediği imza kampanyasına katıldım. Siz de dünyamızın doğal dengesini korumasına yardımcı olmak isterseniz imza vererek söz sahibi olabilirsiniz.

Adres: www.bloodyivory.org ya da www.facebook.com/bloodyivory

Haydi, adını yaşadığı kıta olan Afrika’nın haritasını andıran devasa kulaklarından alan bu muhteşem canlıyı hep birlikte koruma altına alalım.